Bizimkiler

28 Şubat 2012

HAYATIMIN İLK İŞ GÖRÜŞMESİ



Bugün Kempinski Hotel Barbaros Bay, Bodrum 'dan okuluma mülakat yapmak ve otellerini tanıtmak için otel genel müdürü William Latour, genel müdür yardımcısı Simon bey (soyadını öğrenemedim), insan kaynakları müdürü Cemre Emirmahmutoğlu ve kat hizmetleri müdiresi Müjgan hanım bizi ziyaret ettiler.





İlk önce başvuru formu dolduranlarla bir tanışma toplantısı yaptılar. Toplantı da İngilizce gerçekleşti. İlk bakışta gayet ciddi konuşmalar yapıldı, gözümüz korkutuldu. Yukarıdaki tanıtım videosu gösterilmeye başlanınca bütün o yorgunluğa, strese, gerilime değeceğini gözlerimle gördüm.


Otel kendini Türkiye' nin en pahalı ve delüxe oteli olarak tanımlıyor. Gerçekten de öyle... Sezonda oda fiyatları 500€ ya kadar tırmanıyor ki bu otelin diğerlerinden en belirgin farkı da bence 'HER ŞEY DAHİL(!)' sistemine pek yanaşmamalarıdır. 'Bed & Breakfast' sistemine göre ücretlendirme yapıyorlar. Yani ödediğiniz ücrete yatacak yer ve sabah kahvaltınız dahil sadece... Otelin A La Carte restoranında yediğiniz veya odanın minibarından içtiğiniz yanınıza kar kalmıyor bu otelde...



SPA( salus per aqua)-(sudan gelen sağlık)
Six Sense Spa var bir de tabii... Övündükleri yegane konulardan biriydi. Bu spa artık markalaşmış bir örgüt yapısı ve öyle her otelle de çalışmıyor.Temizleyici besinler, egzersiz ve antrenman programı, yoga ve meditasyon olanakları sunarak vücudunuzu toksinlerden arındırıyorsunuz. Yani detox programı uygulanıyor. Detox un yanı sıra yüz masajı vücut masajı ve ' Rainbow Journey' adını verdikleri enteresan bir de uygulamaları var ki bu da Gökkuşağı yolcuğudur... Bu yolculuk esnasında renklerin gücü ve verilen çeşitli frekansların yardımıyla ruha hitap etmeyi amaçlamış Kempinski'ler...


Otelin havuzu  da bir o kadar enteresandı. Bu havuza sonsuzluk havuzu adını vermişler. Havuza baktığınızda öyle bir mimarisi var ki sanki ufuk çizgisiyle birleşiyor ve siz deniz ile havuzu bütünleşmiş olarak algılıyorsunuz. Bu havuz otel kapasitesinin çok çok üstünde bir büyüklüğe sahip.


William bey , konuşması esnasında ne kadar mükemmeliyetçi olduklarının altını defalarca çizdi. En pahalı otel olmak kolay değil tabii insanlar ödedikleri miktarın karşısında kişisel ilgi bekliyorlar.


Bu bilgileri edindikten sonra mülakatlara girdik... Heyecanlı bir bekleyiş vardı tabii tüm turizm işletmeciliği öğrencilerinde. E gelen otel Kempinski yani... Lüx ün de lüxü bir otel, kaliteli müdürler, müdür yardımcıları... Beklerken kapıda gelişen fısıltı gazetesi.... -Mülakatı İngilizce mi yapaaklar Türkçe mi?! - Oğlum bana İngilizce bir şey sorarsa konuşamam ki...- Bak kesin neden bizi tercih ediyorsunuzdiye sorarlar ona cevap düşün...- Allahım yardım et....- Amaaan olmazsa ne yapayım canım daha 3 tane otel gelecek hem hayırlısı... Gibi, gibi, gibi öğrenci diyalogları arasında sıyrılıp 5. kişi olarak mülakat odasına adımımı attım ama kapıdaki o cool havamdan eser kalmadı... Karşımda genel müdür yardımcısı ve kat hizmetleri müdürü insan ister istemez bir tırsıyor...


Vücut ısım birden düştü karşımda efil efil sıcak hava üfleyen klima sayesinde olağandışı bir arttı falan filan bir sürü değişiklikler yaşadım o bir dakika içinde bedenimde... Ama ağzım kurumadı sadece nefes almayı ve vermeyi unuttuğumu farkettim... Her neyse yahu...


Hello i'm çağla diye girdim girmesine ama aklımda devamında ne getireceğim hakkında en ufak bir şey yok... Oluruna bıraktım anlayacağınız :) Merhabalaştık tokalaştık yerime geçtiiiiim.. Başlıyoruz. Gözlerimi çok beğenmişler bir süre bu konu hakkında konuştuk orijinal mi lens mi gerçek rengi nedir vaay çok orijinal duruyor oysa ki gibi konuşmalardı...


Tecrübeniz yokmuş lafıyla kendime geldiğimi hatırlıyorum. Orada algıladım sanırım nerede olduğumu:) E Anadolu Lisesi çıkışlı bir EA öğrencisi nerede neyin stajını yapsın hangi Hilton onu işe alsın diye bir şey var şimdi. Kendi restoranımızda uzun mesai saatleri boyunca çalıştığımı, benim için çalışma saatinin pek önemi olmadığını, sadece arzuladığım lüx hayata bir adım daha yaklaştığımı hissetmek istediğimi anlattım.


Çalışmak istediğim departman kısmına Front Office Desk( önbüro) yazmıştım. Herkesin öyle bir tabusu vardır ya ben de onu kıramadım herhalde ki çat düye beni resepsiyona koyacaklarını sandım:) İngilizcemin biraz daha ileri seviye olması gerektiğini fakat çok sıcak kanlı, güler yüzlü, akıcı konuşan bir kişi olduğumu benimle çalışmak isteyebileceklerini söylediler... Fakat şimdilik geri planda çalışmamın daha uygun olacağına karar verdik ve HouseKeeping departmanı ile bir yerlerden mesleğe başlamam gerektiğini düşündük... Bir kaç meslek hakkında soruya da cevap verdikten sonra teşekkürleştik karşılıklı memnun da olduk ağzım kulaklarıma vararaktan odadan dışarı çıktım...









Artık aramalarını bekliyorum. Ev arkadaşımın da rüyalarını süslüyor Kempinski ailesi. Hep birlikte duadayız... Bir kaç hafta içinde sizlere müjdeli haberlerle gelmek en büyük temennim:)

1 yorum:

  1. Tatlım azmin elinden hiçbir şey kurtulamamış.Sende çok azimlisin Allah her şeyi gönlüne göre versin.Müjdeli haberi bekliyoruz Öptümmm:)

    YanıtlaSil

Evet dinliyorum:)