YENİ HER Bİ' ŞEY!

Çok uzun zaman oldu. Çok geçti üstünden. Blog bizi unuttu, ama bizim içimizde uhde kaldı. Aynı kız yıllardır ne yaptı, ne etti...
   Mezun olup okuldan çıktık. Haytalık bitti. 2 yıl Bozcaada'da otel işlettim. Güzel ve eğlenceli vakitlerdi. Dostlar edindik, dost olduklarımızı terk ettik falan filan.
   Başladık babamızın işine asıldık. Hala da asılıyoruz. El yanı olmasın dedik. Mutluyum da... Restorancılık foreva derken kendimizi reçel salça falan üretirken bulduk.
   Şimdiki işim beni baya mutlu ediyor. Yerimi buldum. Ticareti zaten blogu kurarkenden istemişim demek ki geleneğin patronu demişiz.
   Babam üretiyor, ben satış koluna bakıyorum. Günler nasıl geçiyor? Bilgisayar başında reklam ver bakalım, facebook ta kim takip ediyor etmiyor ayıkla, instagram postu yarat, fotoları düzenle falanna filanna...
   Ama iyi işler çıkarıyoruz bence! Merak edenlere paylaşim bak!

                                    

Yeni olay bu artık. Doğal üretilmiş gıdaları tüketmek isteyen biz gibi bir toplum var oldukça biz de daha da güzel işler yaparız gibi görünüyor. İşte tek sorun her şeyi yekten kendimiz üretirken fazla tanıtıma zamanımız kalmıyor. Köylü teyzelere sesleniyorum burdan! Gelin ekmek var bizde bölüşelim, paylaşalım. 

Geçenlerde bizim köye gittim. Orada bir genç akrabamızla konuşurken şöyle bir sohbet geçti:

Ben: Yahu genç kılar falan hep evde maddi sıkıntı çekiyorlar. Bize çalışmaya gelenler de durmuyor. Tarlaya gitmekten daha iyi şartlar sunuyoruz. Neden durmuyor bunlar?

Kız: Neden gelsinler ki? Tarlada iki çapa 4 muhabbet var!

Ben şok.

Aman abisi biz böyle iyiyiz hadi. Köy bozuldu demem o ki....

Bu bir girizgah olsun. Hamlamışız. Diyecek bir şeyim olduğunda gene gelicem!

Çav!

YOĞUN TEKER

Eveeet, çocuklar toplanın tartışcaz!

Yoğun teker olarak türkçeleştirdiğimiz, aslına bakarsanız yabancı ve kısa adıyla daha bi sempatik olan bu kelime oldukça ilgimi çekti.

Kafamda oturmadı ağbi. Yoğun teker deyince kafamda bi puslanma oldu. Eskiden şey olurdu. Ard arda ' araba-araba-araba-araba-ara........' deyince çok anlamsız gelmeye başlardı. Öyle bişiy.

Eeeeh! Uzatmayı sevmem ki ben!

CD demekmiş nitekim. Bayağı bir yoğun, yuvarlak oluşu ve dönerek okunması sebebiyle de tekerleğe benzetmiş zeki ağbilerimiz.

Yeminlen bu türkçeleştirmeler sayesinde az biraz düşünmüyor da değiliz ha!
Bi de düşünmek kilo verdirse...
Neyse, bu konulara girmeyelim!

Siz bizim türkçeleştirebildiklerimizden misiniz?!
Yok, aman efendim, ne haddime..?!

Şööyle bi baktım da, mesela bi de şu var;  Duayen in türkçe karşılığı.

Ağbim işin mi yok ya! Dua geçiyo lan bırak kalsın. Yooo olmaz türkçe karşılığını deyince zırt diye insanın aklına gelsin bunlar farsça mıdır, arapça mıdır? E artık osmanlıca çok revaçta! Ah hiç göremediniz geleceği, Tü size!

Aksakal desem ne geldi allaasen aklına? Aynen benim de sisler içinde mavili morlu uçuşan bulutların ardından asasıyla görünen o aksakal geldi aklıma.

Bak bundan sonra biliyorsun artık yavrucak, o aksakallıyı görünce o bir duayen!  Aman diyim saygıda kusur etme.

 Garip gurup işler var ben de bu kelimeleri bulan grupta olmak isterdim ha! Hadi beni de alın burdayım!

Otur yerine salak, sen kim adamsın?!

Çok bozuldum,

Çav.

TONAJSIZ AĞBİ

Yarımdım, tam oldum. Noktalamaya falan dikkat etmek istemiyorum işin açıkçasını sorarsan. Biraz kızgınım ve sadece bir tık daha samimi. Bak ister istemez konuyor o nokta ağbi! Nitekim kondu da.

Bazı insanlar uzun zaman sonra hayatımdan çıkmak zorunda kaldı. Valla istemedim diyemem. Böyle zamanlarda zaten hep bi yazma şeysi gelir bana:)

Nasıl asosyalleşip kısıtlanmışım şu garip blog bile bas bas bağırıyo...

ilk iş beni özleyenlere sarılmak olur bu yüzden de bloguma geri dönmek gibi bi radikal karar aldım.
Nasıl insan körleşiyo bee aldığım radikal karara bak.

En leşi de insanın hücrelerine işliyorlar be her bir asosyal medya hesabımda asosyal, sosyopat, boktn bir buçuk ton foto, video cart curt vırt zırt.

Keşke önceden ikileseydi de biz de böyle kendi ruhumuzdan geçmiyeydik.

Bundan böyle sendeyim, yo yoo bu bir sığınma değil çok şükür kimseye muhtaç değilim.

belki de bu insanları mı korkutuyor? Bir erkeğe erkekliğini hissettirmemek, tamam beyim boyun eğmelerini yaparken beynim ne olacak ey kızlar? Kim alıştırdı lan bunlara ağır abiliğe? Tonajsız ağbi nihohay...



Yeni yılda eski insanları sürüklemeyin kalsınlar geride dediler, bir gazdır geldi, yürüdük. Şükür nefes aldık. PuCCa evlendi, biz bekarlandık... Çok da zırt.

Bu yaz bir çok düğün var. Bu yıl kerevetlerine çıkmayı deneyeceğim. Hadi bahalım.

Çav.

EV HANIMINIZ

Demiş Yiğit Özgür abimiz.

   Uzun zamanlar oldu arkadaşlarım, dostlarım yazmayalı... Klavyedeki harfleri artık çok da seri kullanamıyor olduğumun farkına vardım, neyse farkındalık da iyi bi şey...

   Neler yaptınız ne zamandır? Evlenenler, mezun olanlar? Ayşe kadının yeni doğan çocuğu senden naber? E 1 sene oldu doğanlar büyümüştür biz buralarda yokken, onlara da birer küçük altın hediyemiz olacaktır elbet...

   Ben de geçen yıldan bu yana bazı değişiklikler yaptım genşler hayatımda. Müsaadenizle açıklıyorum ki şudur: Ben Mezun Oldum! Ha ha ha ne ilginç diy mi? Ne mi değişti? Valla şöyle söyleyeyim yazın evet kendimi bir iş kadını gibi hissettiğim doğrudur, bir işe yaradı bu kızımız...
Lakin ekim ayından bu yana tam bir boş gezenin boş kalfası... Karikatürdeki " Adam gibi Adam" ın küçük harflerle başayıp biten "gibi" si gibiyim...

  " Gibi gibiyim gibiyim gibi gibiyim" gibi düşün... Zor yani bunu yapmak. Hani turizmci adam boş kalmazdı? Kim demişti çocuğum bu sözü? Evet ben de biliyorum...

   Zaman zaman bi düşünüyorum da anadolu lisesi yerine kız meslek ya da sağlık meslek mi olmalıydı acebaaaa? İyi notlarım bana pek bir şey katmadı kuzum ya!

   Tecrübe edindim aslında ya... Önbüroda kullanılan programlara falan artık hiç de yabancı değilim. Ecnebilerle de iyi anlaşıyoruz vesselam. E müdürlerim olsun çalışma arkadaşlarım olsun sağolsun severler bu keratayı... Ama gel gör ki bu adam gibi adam bi işsiz yahu...

   Zaten yılbaşı biletlerime hiç bi şey çıkmadı. Bir teselli bile etmediler bu yeni mezun arkadaşı...

   İzlediğim diziler de bu ara peş peşe yayından kaldırılıyor! Ben illa o TRT1 de ki Ertuğrulla Filinta adlı iki diziyi mi seyretmek zorundayım! Sevmiyorum yahu aksi adamım izlemiyorum nokta!

   Bir de şu reklam var çok canımı sıkan! Şu iki çocuğu yolda görmeyeyim o derece...

Bu ara en iyi yaptığım iş bolca kitap okumaktır. Şu an Dan Brown ın İhanet Noktası' nı okuyorum. Henüz tam tutunabilmiş değilim lakin annem biraz sabredersem soluksuz okuyacağımı söylüyor. Zaten Dan boş roman yazmaz abicim, sabredicez....

Şu sıralar bir kaç konuda kararsızlığım var sizlere de danışıyorum dostlar bu boşluk anlarımda neler yapmalıyım?

1) Pilates kursuna git de biraz esne gevşe kendine gel...

2) Yoga ya başla değişik bir tat al...

3) Resim kursuna git de bir el becerin var mı keşfet...

4) Dil okuluna başla ingilizcen için bir sertifikan olsun...

5) Öğremdiğin iki çift Rusçanın üzerine düş bir dil bir insan olsun...

İşte bu şekilde bir kaç fikir var kafamda. Kararsızlıklar, kararsızlıklar...

Kendinize iyi bakın genşler...

Kısa keseyim mi?

Kib, bye.

Yılbaşı Hediyelerinizi Almadan Önce Bu Önerilere Kulak Verin

Yeni yıl heyecanının hepimizi iyiden iyiye sardığı bugünlerde, bir yandan yılbaşı akşamı için planlar yaparken bir yandan da “ne hediye alacağım?” endişesi içerisine giriyoruz. Yılbaşına kısa bir zaman kala alışveriş merkezlerinde telaşla gezmek yerine sizin için hazırladığımız alternatif hediye ve kampanya önerilerini mutlaka inceleyin!

Sizin için ilk seçtiğim hediye alternatifi ev hediyesi almayı düşünenlerin oldukça ilgisini çekecek!

2014'ün en güzel kahvaltıları, en hoş sohbetleri için Vestel’in sunduğu kahvaltı setlerine mutlaka göz atın derim!

Vestel yılbaşına özel hazırladığı kahvaltı setleri ile hediye alışverişini kolaylaştırıyor. Kırmızı, Inox ve Siyah Kahvaltı Setleri hem şıklığı ile göz dolduracak, hem de sevdiklerinizi çok mutlu edecek. “Hediyem yılbaşı ruhuna uygun olsun!” diyenler için kırmızı set ideal bir seçim.

Vestel Inox Su Isıtıcı, Dijital Tost Makinesi, Türk Kahve Makinesi'nden oluşan Inox set de çok şık ve pratik bir alternatif. Bu setin farkı ızgara olarak da kullanılabilen Vestel Dijital Inox Tost Makinesi.

Modern ve şık bir hediye arayanlar içinse önerimiz Siyah Set. Vestel Siyah Su Isıtıcı, Ekmek Kızartma Makinesi ve Filtre Kahve Makinesi içeren bu set farklı tasarımı ile benzersiz bir hediye olmaya aday.

Setler için buradan online sipariş verebilir, ücretsiz kargoyla hemen hediyelerinize kavuşabilirsiniz! Unutmadan, Vestel Kahvaltı Setleri 2014 yeni yıla özel hazırlandı. Yılbaşı’ndan sonra bu şekilde set olarak bu fiyatlarda bulmanız pek mümkün değil.

Özel, başka hiçbir yerde olmayan bir hediye arıyorsanız Vestel'de harika bir öneri daha var: Yılbaşı özel tasarımlı Türk Kahvesi Makinesi yeni yıla özel indirimli sadece 59 TL!

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni hediyeler… Peki 2014 için dileğiniz hazır mı?

Siz sevdiklerinizi unutmayıp yeni yıl hediyeleri alırken Garanti de sizi unutmamış!
2013 yılını geride bırakırken yeni yıldan yeni dilekler eksik olmuyor. Yeni yıla girerken Garanti Bankası bazılarımızın dileklerini duymuş gibi sosyal medya takipçilerini sevindirecek bir kampanya yapmış!

Yeni yıl hediyeniz Garanti Link’ten!

Yıl boyunca farklı kampanyalarla fırsatlar sunan Garanti Link, 2014’e girerken çuvalını hediyelerle doldurmuş bir Noel Baba gibi bacanızdan inmeye hazırlanıyor. Günde en az 10 kere kontrol ettiğimiz sosyal medya hesaplarımızı Garanti Link ile Link’leyerek 14 şahane hediyeden birini kazanmaya hak kazanıyoruz. Televizyondan tablet bilgisayara, telefondan fotoğraf makinasına kadar birbirinden değerli hediyelerden birine sahip olmak çok da kolay. Benim dileğim yeni yılda sevdiklerimle her anımı ölümsüzleştirebileceğim bir fotoğraf makinası. Sizin dileğiniz ne?

Siz de buradan sosyal medya hesaplarınızı Link’leyin, 14 şahane hediyeden birini kazanma şansı yakalayın!.

Diğer bir önerim ise moda ile teknolojiyi bir araya getiren Samsung Galaxy Gear! Çarpıcı renk seçenekleri, ince ve zarif tasarımı ile giyilebilir teknolojileri günlük yaşama daha da entegre eden Samsung Galaxy Gear alan herkese, 32GB microSD kart hediye ediliyor. 31 Aralık’a kadar geçerli olan kampanya ile hem yeni yılın en şık hediyesi olmaya aday Galaxy Gear’a, hem de yeni yılda en güzel anılarınızı rahatça saklayabileceğiniz 32GB microSD karta sahip olabilirsiniz.

Yenilikçi ve modaya önem veren kullanıcılara siyah, beyaz, gri, turuncu, sarı ve roze gibi çarpıcı renk seçenekleri sunan Galaxy Gear, 1.9 megapiksel BSI sensörlü kamerası ve 1.63 inç Super AMOLED ekranı ile kullanıcıları cezbediyor.

Telefonunuz cebinizdeyken bile bağlantıda kalmanızı sağlayan Galaxy Gear’da bulunan dahili hoparlör sayesinde telefonsuz konuşma deneyimini sunuyor. Örneğin, bir yandan yılbaşı partiniz için hazırlanırken, diğer taraftan telefon konuşmalarınızı yapabilir, alarmınızı kurabilir, mesaj yazabilir ya da takvim girişlerinizi oluşturabilirsiniz.

Kampanya hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayın: http://www.samsung.com/tr/campaigns/galaksidenhediye/

Bir boomads advertorial içeriğidir.

GELSİN TABLETLER ..

BUYYRUN KATILIN TABLETLENİN GENŞLER.

Blog Hocam, okuyucularına tablet hediye ediyor! Ukash kartın adresi KartTR sponsorluğunda düzenlenen çekilişle 3 kişiyi birbirinden güzel ödüller bekliyor. İsteyen her bloggerın katılabileceği bu çekiliş sonunda birinciye tablet bilgisayar, ikinciye MP3 çalar, üçüncüye ise kitap seti verilecek. Çekiliş sayfasına gitmak için buraya tıklamanız yeterli.

KAHKAHANIN KABAK TADIYLA İMTİHANI

 

 

Merhabayın efenim,

Büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden, akranlarımın yanacıklarından öptüm.

*

Yahu bu öpme olayları çok canımı sıktı geçenlerde. Uzun zamandır görmediğim( görmemekten dolayı duyduğum en ufak bir sıkıntı yok aslında zamanında nasıl bi baydıysa arkadaş) eski bir arkadaşımı gördüm. Merhabalaşırken bi öpüşme seansı, vedalaşırken bir ayrı seans... Bu nedir? Türklerin bu sevgi dolu adetleri bazen boğucu oluyor. Bir kere öptük birbirimizi tam yerleştim sandalyeme rahatladım, haydaaa bu sefer de gidiyor haydi görüşürüz, selam söyle, kendine iyi bak vs...

Artık gelene kadar nasıl bir dolmuşsan, yanımda hepsini boşaltıp öyle gidiyosun!...

*

Finallerim yaklaşırken hala bir tane vize notumun açıklanmaması bazen sıkıntı yaratabiliyor. Heyecanı ben sınavdan en fazla 10 gün sonraya kadar yaşamayı seviyorum. Sonrasında büyük sıkıntı oluyo :)

*

Staj formlarımı verirken öğrenci işlerinin bana " Staj başlangıç tarihini 1 haziran yazmışsın. Bütünlemelere girmeyecek misin?" diye sormasına ne diyeceksin peki... Sanki büt'ler bahar şenlikleri kapsamındaki bir eğlenceymiş gibi... Hallaaaam yeaaaaa!!!

*

Kendime yaptığım yapacağım en hayırlı yatırımı yapmaya en sonunda geç de olsa başladım. İngilizce konuşacak bir kişiyle tanıştım (TOEFL dan 95 almış vaov!) haftada 3-4 gün yanına gidiyorum resepsiyon İngilizcesi ve günlük konular hakkında sohbet ediyoruz. İlerleme görüyorum konuşmamda süper!

*

Kilo vermenin hiç bu denli sıkıntı yaratabileceğini düşünmemiştim, çok kızgınım. Yaklaşık 11 kilo verdim ve en sevdiğim hiç bir eteğim efendime söyliyim şortum oluyor. Yazın alnı gabağında hala kota talim ediyorum. Bir yaz alışverişi yapasım var.

*

Haftada 2 gün 1'er saat pilates kursum var, vücuda muhteşem iyi geliyor, deli sıkılastırıyo kızlar deneyin.

*

Bir de şu şarkıya bayılıyorum.

 

 

 

20 DOLLARS IN MY POCKET

 

1 KAĞIT 1 HİKAYE

   Bu başlığın bir sebebi var elbet. Henüz kendisiyle tanışma fırsatımın olmadığı fakat kendisinin kağıt kıvırma sanatıyla bir zaman önce tanıştığım Öznur'dan bahsedicem bu postumda.

  

Her Şey Bir Kıvırmayla Başladı....

Öznur, peyzaj mimarı olmak isterken kendini birden kağıt kıvırma sanatının tam göbeğinde bulmuş. 

Ellerine sağlık iyi ki de bulmuş. 22 yaşında bu hobisini değerlendirip emeğini paraya da çevirebilmek için kolları sıvadı. Yukarıda da gördüğünüz logodan belli ne kadar zevkli bir tasarımcı olduğu... 

  

 Çeşitli sitelerde, tasarladığı ürünlerini satışa çıkardı ve ciddi anlamda bu işi iyi yaptığını, şu bir kaç sene içinde de çok çok iyi bir noktada olacağını düşünüyorum. İnternetten alışveriş her geçen gün daha fazla hız kazanırken böyle bir yeteneğin önü açık. 

   1 Kağıt 1 Hikaye marka olma yolunda ilerliyor, patent alım aşaması hızla ilerliyor aldığım haberlere göre...
   Her tasarımın bir hikayesi olduğunu da belirtiyor Öznur...



 
      Facebook hesabından tasarımlarını takip edebilir, hatta beğendikleriniz için kendisine mesaj atıp sipariş verebilirsiniz. Astronomik rakamların olmadığını belirteyim bu aradan.

      1 Kağıt 1 Hikaye' nin ürünlerini bulabileceğiniz bir diğer adres için buraya tıklatın ve görün :)
   İstanbul Galata' da bulunan Harikalar Dükkanı nın Facebook adresinden de Öznur' un tasarımlarını inceleyip sipariş verebilirsiniz.

 


1 Kağıt 1 Hikaye'nin aynı ürünün 3 ten fazla üretimini yapmaması da bir diğer güzelliği. Bayılırım enteresan şeylerin bir tek bende olmasına şahsen...

   ''Hayal gücümle yola çıkıp hayal ettiğimden çok daha değişik sonuçlar alıyorum.'' diyor Öznur. 

  Kişiye özel tasarımları da seve seve yapabileceğini söylüyor, yeter ki hikayeyi duyayım diyor Öznur...


   İster küpe- kolye-yüzük, istersen hediyen için aradığın tasarım bir kutu,
   -Veya bardak altlığı,
   -Ya da orijinal tasarım bir defter...
   -Yelpazemiz çok geniş, hayal edin Öznur kağıdını konuştursun...

 


Hemencecik bi göz atın bak neler var... Bu şirin şeylere bayıldım...

En marjinal benim diyenler, tasarıma el emeğine düşkün olanlar, gençlerin önünü açmak isteyenler sözüm sizlere:)

Sağlıcakla kalın efenim.

 

Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor

Sanat, tıp ve iş dünyası, kalp hastası çocuklar için el ele veriyor. Ünlü ressam Renée Niklan’ın 17 eseri, 10-14 Nisan tarihlerinde Ekavart Gallery’de sergileniyor. Ekavart Gallery nerede diyenlere, işte adres:  The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza, No: 15, Gümüşsuyu-İstanbul. Sergi, çarşamba-cuma günleri 11.00-18.30, cumartesi günü ise 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.

Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.

Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk kalp bozukluklarıyla doğuyor ve bu çocukların yarısı maddi kaynak veya sağlık sektöründeki insan kaynağı yetersizliği nedeniyle ilk iki yıl içinde yaşamını yitiriyor. Bu ülkelerde açık kalp ameliyatı olmayı bekleyen çocukların sayısı ise 8 milyonu buluyor.

Herkes İçin Kalp Derneği’nin kurucusu Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos. Kalangos, iki kez Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kalp cerrahı. Bu alanda 14 ayrı teknik geliştirmiş. Son 100 yılın en iyi cerrahlarından biri olarak tanınıyor. Ayrıca, dünyanın en prestijli tıp ödüllerinden Fransız Tıp Akademisi Ödülü’ne sahip.

Sergi, Alvimedica’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, hayır amaçlı bu tür etkinliklere özel önem veriyor ve Herkes İçin Kalp Derneği’ni yürekten destekliyor.

Niklan’ın mutluluk, umut ve sevgi mesajları içeren eserlerinden oluşan  “Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor” temalı sergisini mutlaka görün. Gidemem diyorsanız, sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv’de de izleyebilirsiniz. Resimler, yüreğinizi ısıtacak…

Hem dernek hem de sergi hakkında şuradan bilgi alabilirsiniz: http://alvimedica.com/hearts-for-all/tr/

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

NIVEA yürekleri ağza getiren bir şakayla yeni Stress Protect deodorantı tanıttı

Havaalanında yaşanabilecek en büyük terslik veya en korkutucu deneyim ne olabilir dersiniz? Uçağınızı kaçırmak mı, bavulunuzu kaybetmek mi yoksa hava koşullarından dolayı günlerce havaalanında kalmak mı?

NIVEA, yolcular üzerinde uyguladığı Stres Testi’yle, onlara soğuk terler döktürmüş ve yeni Stress Protect deodorant için eğlenceli bir viral reklam hazırlamış. Videoyu izleyenler, en stresli deneyimlerini #StresTesti etiketiyle Twitter’da paylaşmaya başlamış bile.

Şubat ayında dünya çapında 5 milyondan fazla izlenme ile en çok paylaşılan viral videolardan olan Stres Testi, NIVEA’nın yeni ürünü Stress Protect deodorantı tanıtıyor. Videoda, farklı insanlar havaalanında uçaklarının kalkmasını beklerken, bir anda tehlikeli bir kaçak olarak arandıklarını öğreniyorlar ve ne yapacaklarını şaşırıyorlar.

Günlük hayatımızda karşılaşabileceğimiz heyecan, korku, stres gibi duygu değişimlerinin neden olduğu terleme ile yeni NIVEA Stress Protect deodorantın ne kadar iyi başa çıktığını, esprili bir dil ile anlatan videoyu izleyince, soğuk terlere karşı önlem almanın önemini kesinlikle hissedeceksiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

ENTERESAN BİR MİNİMİNİ MİM

Sevgili birazyazalım beni mimlemiş, sorular sormuş, bize de cevaplamak düşer. Başlayalım mı? Eh peyki..

1. Blog yazmaya nasıl karar verdin?

- Sucuk ve Bircimdiksevgi beni bu konuya ısıtanlardır. İnsan paylaşmak istiyo bazen,burası da çok iyi bi ortam bunun için. Aynı zamanda da çok samimi,seviyeli ve bir çok dost da edinmiş bulunmaktayım.Fakat asıl açışım katıldığım bir seminerde blog yazan personel adaylarına daha farklı bi gözle bakıldığı söylenmişti.

2. Blogunun ismini nasıl seçtin?

-Pazarlama konulu bir seminerdi bu seminer. Ve deliler gibi ilgimi çekti tam da alanımdı. O gün bayağı bir hırslanmıştım bu patronluk, büyük adam olma konusunda..

3. Kaç adet blogta yazmaya devam ediyorsun?

- Tek göz ağrım GeleceginPatronu'dur efenim.

4. Blogunda yazmaktan hoşlandığın konular?

-Arada eğitim oluyor,müzik oluyor, yaşadığım günler hakkında yazılar, günün anlam ve önemi yazıları... Fakat aslında kitaplar hakkında da yazmayı çok isterim.

5. Hobilerin nelerdir?

-Gittiğim başka bir seminerde de dediler ki ' gençler, kitap okumak bir hobi değildir,yaşam tarzıdır.' bu sebepten onu geçiyorum. Müzikle uğraşmayı pek severim,bir zamanlar bir müzik grubunda da vokallik geçmişim vardır şimdilerde ise kendi kendime evimde karaoke falan yapıyorum:) Tiyatroyu da seviyorum,oynamışlığım da var fakat şu tiyatro salonlarına bir ayağım alışmadı gitti.

6. Kitap okumayı sever misiniz? Hangi tür kitapları okursun?

-Polisiye, bilim kurgu, fantastik bunlar önde gelir. Daha sonra psikolojik,kişisel gelişim ve ağır kaçmazsa da en son aşk...

7. Bilgisayar ve internet başında ne kadar zaman geçirirsin?

-Bu sorun inşallah 1 gün içerisinde diye sorulmak istenmiştir bilakis haftalık aylık olarak falan yazarsam kendimden utanabilirim. Televizyon başında 1 saat ancak geçer geçmez... İnternet 4-5 saat harcıyorumdur net.

8. Kitap okumaya ne kadar zaman ayırırsın?

-Günde 1 saati kesin var, 2 olur 3 olur. Belli bir zaman koyamam ona:)

9. En yaratıcı bulduğun reklam?

-Profilonun 'anne niçin baktın bana öyle' adlı reklamıdır ki şudur.

10. En son gittiğin film? Film ile ilgili yorumun nedir?

-Celal ile Ceren. Ben pek beğekndim ama kimse beğenmemiş ben mi anlamıyorum filmlerden bilemedim ki.

11. Tercih etmek zorunda kalsan cep telefonu mu, bilgisayar mı, televizyon mu?

-Bilgisayar yahu.

Tekrar Teşekkürlerimi sunuyorum kendilerine..

Durex'ten Yataktaki Performansınızı Ölçen Bir Uygulama: Sexmograf

Seksi bir kadından daha iyisi varsa, o da yatakta zıplayan seksi bir kadındır! Yukarıdaki videoda yatağı (hatta odayı!) sallayan Durex kızı Alina’yı görebilirsiniz. Bu kız bir teknoloji harikası olsa gerek... :)

Ama esas teknoloji harikası, Durex’in Sexmograf uygulaması... Bir mobil aplikasyon düşünün; yatağa telefonu koyduğunuzda titreşimleri algılayarak performansınızı ölçen! Gecenin sonunda kim tavşan, gol kralı veya makineli tüfek rozetini kapmak istemez ki? ‘Ses getirecek’ bu deneyimi siz de yaşamak istiyorsanız, uygulamayı buradan indirebilirsiniz: https://itunes.apple.com/us/app/sexmograf/id507055633?mt=8

Mobil aplikasyonun yanı sıra; Sexmograf’ın bir de oyununu yapmışlar. Yatağı ve odayı sallamak yetmez; oyunda bir de web sitesini sallıyoruz! Daha çok tıkladıkça daha yüksek performans gösterdiğimiz sitede, Alina’nın sürpriz videolarıyla da karşılaşıyoruz. “Sen iste Alina, ben tıklarım” diyenler buraya: http://www.durexsexmograf.com/ Yatağı da performans tablosunu da sallarım diyorsanız Sexmograf’a!

Kim bilir Durex daha ne sürprizler yapacak... Takipte olmak isteyenler Facebook hayran sayfasına: https://www.facebook.com/Durex.Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir.

OLMADI Kİ BÖYLEEE

                                         
170 i bulmak için önce potansiyel takipçilerin efektif hale dönüşmesi lazım dedim kızım olmucak bu iş böyleeee:):)

şu anda 164 kişiyiz.

**gençler 165 yani şu saatten sonraki ilk takipçime kitabı yolluyorum abicim.
öpüldünüz

170.Cİ TAKİPÇİME HEDİYE VERESİM GELDİ!!

Ben bu hediye alışverişini pek çok sevdim. 170. takipçime aşağıda görülen hediyeyi yollamayı koydum kafama.
Kocaman sarıldım hepinize:)

Herkes yapar da benim ne eksiğim var allaasen?!

Alın size yaptım, olacak!

Çok kuğul bir kitaptır, okudum bayıldım, psikolojini bozabilir dikkat etmelisin okurken fazla kaptırma:):)

Haydi bekliyorum bakkk!

2013 SANA DİYORUM!!

Sevgili yaseminkokulubirhayat beni mimlemiş. Ama bu öyle sorulu mimlerden değil çok şükür ki hoşuma gitti uzun bir süredir mim ile ilgilenmemiştim. e haydin...

YENİ YILDAN İSTEKLERİM: (böyle sıralama yapıyorum 2013 ama yanlış anlama aralarından canının istediğini seçip bana hediye edebilirsin cınım)

2013' te;

1- FİNALLERİM SÜPER GEÇSİN.

2-İZMİRE KAR YAĞSIN.

3-BEN BURSAYA GİDİNCE ULUDAĞDA KAR OLSUN.

4-WINTERFESTE GİDEBİLEYİM.

5-BU SENE BAHAR ŞENLİKERİNDE FİNALLERİM OLMASIN.

6-AMA OKULUM GENE MAYIS ORTASINDA BİTSİN.

7-NAYLON STAJ YAPABİLEYİM.

8-PARAYA PARA DEMEYEYİM BU YAZ.

9-ÖNBÜRODA ÇALIŞAYIM.

10-GENEL MUHASEBEYİ AA DÜŞÜREYİM.

11-65 KİLO OLAYIM.

12-YENİ ALDIĞIM İSPANYOL PAÇA PANTOLONUMUN YEŞİLİNİ DE ALAYIM.

13- KREDİ KARTI BORCUMU ÖDEYEYİM.

14-ESKİŞEHİRE GİDEYİM.

15-SAKIZ ADASINA GİDEYİM.

16-MFÖ KONSERİNE GİDEYİM.

17-KÜÇÜK PARKTA BİRAZ DAHA FAZLA ZAMAN GEÇİREYİM.

18-OPTİMUMA GİDEYİM.

19-"BIYIKLI YÜZÜK" SATAN KADINI YİNE PAZARDA GÖREYİM.

20- KAZI KAZANDAN BÜYÜK İKRAMİYEYİ TUTTURAYIM.

21-AKILLI TELEFON ALAYIM.

22-PİLATES İLE SAĞLIKLI OLAYIM.

23-SAÇLARIMI UZATAYIM.

24-KATILDIGIM YARIŞMALARDAN EVE HEDİYELER YAĞSIN ARTIK.

25-FACEBOOK TAN KURTULAYIM SEVMİYORUM.COM

Yeter mi bu kadar. Hadi yetsin canım seç bunlardan en az 8 tanesini gerçekleştirmezsen bana gelme 2013!

YILBAŞI HEDİYELERİM

Sevgili Benzemezkimsebana bana yılbaşı hediyelerimi göndermiş:):) Oley oleyyy nasıl mutlu oldum kargoyu aldığımda.
Hediye paketleri olsun seçtiği hediyeleri olsun bayıldım, çok zevkliydi, burdan çok çok teşekkür ediyorum tekrardan:)
Kısa bir süre önce diyete girdim bu sebepten yolladığı kurabiye ve keki yiyemedim ama zaten yemeyip yanında yatmayı düşünüyorum.(Bunu söylerken ciddiyim baş ucumda duruyorlar ve her akşam yatmadan o tarçın kokusunu içime çekip öyle yatıyorum.)
Hediye kutusunun içinden bir de gül çıktı böyle inceliklere bayılırım, herkese anlattım, gösterebildiklerime gösterdim.
Bu benim ilk hediyeleşme etkinliğimdi fazla mı heyecan yaptım bilmiyorum da valla çok mutlandım final stresimi bir nebze olsun dindirdi bu hediyeler.
Bakın bunları yollamış benim canım blogdaşım;

İşte o muhteşem tarçın kokusunun sahibi noel babalı kekim ve çam ağacı kurabiyem..

Ojelerimi de sürdüm hemen, paket kurdelesindeki ince detaya dikkat...

Kışa hazırıııım. Eldivenlerim harika .

Mutlu yıllar madem kiii hepimizeee ben de mutluyum heheeey:):)

Seninki kaç santim?

Seninki kaç santim?: 600 binden fazla kişinin verdiği destekle lagos ve orfozu kurtardık. Sıra diğer türleri kurtarmakta! Denizlerimizin ve balıkların geleceği için, iş işten geçmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl.


Diyor Greenpeace. Ben de katıldım bu kampanyalarına. Eğlenceli ve sosyal sorumluluk dolu bir uygulama başlatmışlar. Sana bir balık veriyorlar. Bir de link tabii. Arkadaşların senin sayfanda paylaştığın linklere tıkladıkça balığın büyüyor.

Siz de bi destek oluverirsiniz diye şeyettim ben...


Sosyal sorumlu da olmak gerek bazen sık sık arada bir...

Sağlıcakla.

DESPINA VANDI

Şöööyle bi duraksıyorum sonra aç oğlum hemen dinleyelim atılımını yapıyorum. Hele ki Despina Vandi diye bi yunan hatun var her yunan kızı gibi çok güzel sesi de on numara. ( kıskançlık değil bu tamam mı!!)
Takdir ettim sadece.
Adamlar şarkı söylerken bir coşku hali var sürekli... Heeeey, Hooo tarzı nidalar sıkça kullanılıyo. Nedense benim de yunanistan hazır krizdeyken bi gidesim var pek çok ucuzmuş rakı masaları falan:):)
Zaten izmirdesin çağla okul  bitmeden gittin gittin kızım sonra kapıverir biri yunanistanı sömürge yapar yalanır durursun uzaktan.
Efenim çeşme limanından sakız adasına feribotlar kalkıyor, isterseniz siz de bir düşünün fiyatlar çok düşük. Tur şirketleri kalmayı ve yol ucretini karşılıyor 1 gün serbest zaman veriyorlar e o da hayli hayli yeter zaten adacığa.

Çeşme- sakız adası feribot fiyatları için yazının üzerini biraz okşamanız yeterli.

Despina Vandi yi bilmeyen arkadaş dost kardişimiz varsa bir yaz şarkısı ELA yı dinlesinler önce de yazı özlesinler benim gibi hıh.

Bi  de bunu bilirsiniz Apa pa papapapa:D Alın haydin bakalım öptüm sizii!

BEN DE KATILDIM ÇEKİLİŞE HAYDİN KIZLAR

Birrrrr ton makyaj malzemem var ama gözüm bir tık fazlasında yahuuu! Ama  herkesin öyle.. Bu şeye benzedi  ' ama herkesinki kötü geçmiş anneeeee!' kendini kandırma sözcükleri vol 1...:D
herkes katılıyo flandı filandı bi de tık tık yazıp bağla yapıyolar linki. ben bunla bişey yaparım ki . AL!
tıktık

ADAMLAR PARAYA NE DİYO??

Eyyy merabayın! Ne yaptıı diye giresim var olaya ama uygun düşmezmiş gibime geldi bi an... Konumuz ciddi bu sefer öyle gülüşme falan istemiyorum. Ciddiyetle yazıcam gülmeden okuyup belki yorum yapıp çıkarsınız he mi gençler?!
Paraya bayılırım , hedefler de yüksek bunlardan bahsetmiştim zatii, bazı adamlar da küçük minnacık mekanlar  la başlayıp zincir mincir kurabilmişler ya bunu gördüm daha mı bi hırs yaptım ne...
Feysbukta bugün gördüm 'sosyal girişimci genç liderler' paylaşmış sayfasında en çok kazanan bir kaç işletmenin öykülerini küççücük anlatmışlar ilgimi çekti paylaşayım didiydim.
E haydin;

1997 yılında Diyarbakır’dan gelen Çetin Ailesi, dürüm arabası ile basladıkları işlerine bugün sanatçıların, sporcuların, ünlü mankenlerin ve iş adamlarının uğrak yeri olan “Meşhur Fulya Dürümcüsü” ismini koyduklari 30 m2lik dükkanlarında devam ediyorlar. Aile bireylerinin yanı sıra 10 adet de çalışanı bulunan iş yeri yaklaşık 60 kişinin geçimini sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda şubelerini açmayi planlıyorlar. Nerdeeeen nereyee!

Beyoğlunda 45 m2′lik bir alanda hizmet veren İnci Profiterol,1944 yılından beri aynı yerde hizmet vermekte. Porsiyonu 5 TL’den günlük ortalama 2500 civarı profiterol şatılan dükkanda, kış ayları bu sayı 3500′e kadar yükseliyor. Bi blogdaşım yazmıştı kapatılacağını  ama hayırlısı...

Sirkecideki Meşhur Filibe Köftecisi de 140 yıldır tarifi gizli , lezzeti değişmeyen köfteleri ile 11.00 – 16.00 arasi hizmet veriyor. 1867 yılından beri aynı tarif kusaktan kuşağa geçerek 20 m2lik bu mekanda pek çok farklı sektörden müdavimleri ile buluşuyor. Dükkanın menüsü köfte- piyaz-salata-tatlı.Kurucu ailenin 4. kuşağı Munevver Erpak bugün işletmenin başında ve anadolu yakasında bir şube açmak planlarının arasında. + kuşak diyo 4!! Tam bi çılgınlık süpermiş.

Ünü kulaktan kulağa yayılan , 1969 yılından beri hizmet veren Moda – Ali Usta Dondurma, şimdiye kadar hiç şube açmayı düşünmemiş ancak artık büyüme zamanı geldiğine inanıyor. Kilosu 35 TLden satılan dondurması Ingiltere, Fransa, Almanya hatta Amerika basının da bile yer almış. Hmm moda dondurmacısını Çanakkalede bile duymuştum vaov!

Buraya dikkat!!

Barış Büfe, bugün anadolu yakasında 4 şubesi ile hizmet veren kendi imalathanesinde ayran, beyaz peynir, yoğurt ve kavurma üretip müşterilerine eşsiz lezzetler sunan bir mekan. Şube sayısını arttırmayı düşünmeyen yönetici Barış Yıldız’ ın büfeden elde ettiği aylık ortalama kazanç 90 bin TL. Büfe diyo bi de 90 bin demiş. Ne biliyim her ay bi Passat alınır  iyisin be barışım yıldızım!

Özel ürettiği Manda Kaymağı ve balı ile 115 yıldır Beşiktaş Tarihi Balık Çarşısında hizmet veren

 “Bulgar`ın Kaymağı” kahvaltı salonunun, dünyanın her yerinden ziyaretçisi bulunuyor.Balkan Harbinde Bulgaristan’dan Beşiktaşa göç eden Pando Seştakov`un menüsünde: yumurta, bal , kaymak yanısıra eşinin ev yapımı reçelleri de bulunuyor. Yurtdışından manda kaymağı siparişi alan dükkan İngiliz Wallpaper, BBC, Fransız Gurme dergisi yanısıra Alman Televizyonuna bile çıkmış. Bu adam da takdire şayan fikrimce...

Yapılıyo be seneler senesi adamlar didinmiş sonunda paraya isim düşünüyolarmış şimdilerde de. Ben de onların parasına isim bulsam bişeyler koparabilir miyim onu düşünmekteyim.

Haydi sağlıcakla...